Welcome to Our Website

Tek tıkla kılıç bile alınıyor! Kapıya kadar kılıç servisi var

ALEYNA SEVİM – İnternetten kesici alet satın almak istediğinizde bıçak, balta, sustalı bıçak, muşta gibi birçok seçeneğe ulaşabiliyorsunuz. Üstelik bunları satın almak için 18 yaşın üstünde olmak da gerekmiyor. Fiyatların 200 liradan bin liraya kadar çıktığı kesici aletlerin satışı herkesin kullandığı büyük alışveriş sitelerinde yapılıyor. Bazı platformlarda taksitle  

satılan ürünler, kargoyla kapıya kadar teslim ediliyor. Dijital ortamda satılan ürünler arasında kılıç bile var. Sosyal medya üzerinden de kemer şeklinde kılıçlar satılıyor. İnternette öldürücü nitelikteki kesici aletlere ulaşımın bu derece kolay olmasını değerlendiren hukukçular ise bazı bıçakların taşınmasının yasak olduğuna değinerek, denetim ve kontrol mekanizmasının işletilmesi gerektiğini söylüyor.

BAZI BIÇAKLAR YASAK

6136 Sayılı Kanun’da bıçakların taşınması yasak olan ve olmayan şeklinde ikiye ayrıldığını kaydeden Avukat Sinan Eroğlu, şu bilgileri paylaştı: “Yasak olan bıçaklar; hançer, kama, sustalı çakı, topuzlu kamçı, topuz, oluklu bıçak, ucu sivri bıçaklar ve süngü gibi aletler. Aslında kanunda bu tip kesici aletleri bulundurmak, satmak ve satın alma işleminde aracılık etmek yasak ve ceza gerektiren fiiller. Taşıyan, satan ve satmaya aracılık edenlerin 6 ay ila 1 yıl arası hapis cezası ile cezalandırılması öngörülüyor. Taşınması yasak olmayan bıçaklar ise ucu sivri olamayan, delici ve kesici özelliği üst düzeyde olmayan ve saldırı amacı ile bulundurulmayan bıçak çeşitleri. Ancak belli kıstaslar da var. Mesela meslek ya da sanat icabı bıçak şiş vb aletleri kullananlar, hatıra amaçlı antik kesici alet çeşitleri bulunduranlar kapsam dışı.” 

YAŞ SINIRI OLMALI

Reşit olmayan bireylere kesici alet ve bıçakların satışının doğru olmadığını söyleyen Avukat Yağmur Çağlar Özaslan da, “Alkol ve sigara nasıl 18 yaş altına yasaksa bu aletlerin de yasak olması gerekiyor.                                                                                 

Bu muşta, kama gibi aletler de silah niteliğinde çok tehlikeli aletlerdir. Gençlerin neredeyse çoğunda çakı dediğimiz küçük delici aletler mevcut. Ulaşımı maalesef çok kolay. Bu kesici aletlerin normalde taşınması yasak ama bazı durumlarda bulundurulabiliyor. Kimse durup dururken cebinde bıçak taşımaz, taşımamalı” dedi. 

‘NAZİ KASKI’NI YURT DIŞINDAN SİPARİŞ ETMİŞ

Eskişehir’de beş kişiyi yaralayan ve planı internet üzerinden tanıştığı Doğu Avrupalı bir kişiyle birlikte yapan bıçaklı saldırganın, kullandığı Nazi kaskını da 18 Temmuz’da yurt dışından 2 bin 314 TL’ye sipariş ettiği ortaya çıktı.

Tepebaşı’nda Arda Küçükyetim (18) pazartesi akşamı Şehit Rüstem Demirbaş Parkı’ndaki çay bahçesinde bıçaklı saldırı düzenlemiş, çay bahçesinde ve parkta oturan beş kişiyi yaralamıştı. Başında kask, belinde balta, yüzünde maske ve üzerinde hücum yeleği bulunan saldırgan, gözaltına alınarak tutuklanmıştı. 

Nazi sempatizanı olan Arda Küçükyetim, toplu katliamlar gerçekleştiren neo-faşist ve aşırı sağcı teröristleri idol olarak görüyordu. Küçükyetim’in saldırıyı Steam adlı oyun platformu üzerinden tanıştığı, beyanına göre kendisinden küçük olan ve Norveç’te 2011 yılında 77 kişiyi öldüren neo-faşist  Anders Behring Breivik’in yeni adı “Fjotolf Hansen”i nickname olarak kullanan Doğu Avrupa kökenli biri ile planladığı öğrenilmişti. 

BOMBA YAPACAKTI

Edinilen bilgilere göre “Fjotolf Hansen” takma adını kullanan kişi, Arda Küçükyetim’e patlayıcı yapmayı öğretebileceğini söyledi. Saldırgan Arda Küçükyetim de patlayıcı yapmayı öğrenmek için araştırmalara başladı. Ancak hem malzemeleri temin edemediği hem de evde bomba imal etmesinin tehlikeli olabileceğini düşündüğü için bu fikirden vazgeçti. Görüştüğü kişi, Arda Küçükyetim’i kentte yapacağı eylem konusunda yönlendirdi. Saldırgan, olaydan üç gün önce eylem yapabileceği yerlerin krokisini çizerek bu kişiye yolladı. Bu krokide saldırının gerçekleştiği  

Tepebaşı Camii çevresinin yanı sıra Kanatlı AVM, Espark AVM ve civarındaki yerler vardı. Krokiyi yollamasının ardından Arda Küçükyetim, konuştuğu kişiyle birlikte saldırıyı gerçekleştirmek üzere Tepebaşı Camii ve çevresini belirledi. 

İNTERNETTEN ALDI

Arda Küçükyetim daha sonra bölgeyi keşfe çıktı. Kıyafetlerini değiştirebileceği ve saldırıyı gerçekleştireceği yerleri belirledi. Bu yerleri konuştuğu kişiye yollayarak onay aldı. Saldırı öncesinde silah ve patlayıcı temin edemeyen Arda Küçükyetim, internet üzerinden balta, bıçak, kask, maske, koruyucu gözlük, hücum yeleği, eldiven, pantolon ve palaska aldı. Bu malzemelerin üzerine politik görüşü olan Nazizm amblemini yapıştırdı. Ayrıca KKK (Klu Klux Klan) ibarelerini ve gamalı haç işaretini bıçağının üzerine çizdi. Üzerine de “Humanity is overrate” (İnsanlık abartılıyor) yazan tişört giydi. 

NAZİ KASKI

Arda Küçükyetim’in (18) saldırıda kullandığı kaskı yurt dışından sipariş ettiği ortaya çıktı. Yaklaşık bir buçuk kilo ağırlığındaki yüksek mukavemetli, 2. Dünya Savaşı Alman M35 çelik taktik savaş kaskını 18 Temmuz’da internetten 2 bin 314 TL’ye sipariş eden saldırgan, ithalat vergisi ve kargonun ne zaman kendisine ulaşacağıyla ilgili 30 Temmuz’da bir forum sitesinde başlık açtı. O başlığı açan kişinin Eskişehir’de saldırı gerçekleştirmek üzere hazırlık yaptığından habersiz olan diğer kullanıcılar ise “Skreewie” kullanıcı ismini kullanan saldırganın, kendilerine yönelttiği soruları cevapladı. Olayın gerçekleşmesinin ardından bahsi geçen forum sitesindeki başlık silindi. 

AİLEMİ ŞEYTAN OLARAK GÖRÜYORUM

Eskişehir’de beş kişiyi bıçaklayan Arda Küçükyetim’in aylar önce yazığı günlük ortaya çıktı. Sadırganın günlüğünden çıkan notlar şöyle: 

“Durumum her zamankinden daha da çıkmaza girdi. İntihar için atlayabileceğim yerlere gittim ama merdivenleri çıkıp yere bir göz atmak bile bana büyük bir korku verdi. Ailem beni hala bir üniversiteye gitmeye zorluyor (bu arada üç buçuk ay önce 18 yaşıma girdim). Ve babamla gelecekte ne yapmak istediğimi konuştuğumda bana bağırıp “aptal” diyor. Annem de farklı değil. Beni sadece her saniyesini acı çekeceğim bir geleceğe zorluyorlar. Onları gerçekten insan  olarak görmüyorum, hayatımı daha katlanılabilir kılmak için şeytanlar olarak görüyorum. Durumumun ne kadar ciddi olduğunu onlara bildirmek için bir psikiyatriste gitsem ne olur  diye düşünüyorum. (Bir diğer yanım bunun işe yaramayacağını söylüyor çünkü beni umursamıyorlar) Belki psikiyatristler ilaç yazarsa, belki bir şekilde daha farklı davranırlar mı? (Elbette ilaç sevmediğim için sadece kullanıyormuş gibi yaparım.)” 

‘KENDİMİ KESİYORUM’

“Bunun dışında, bir işte çalışmak istemediğim için ayrı eve çıkamam. Bu yüzden bu b***** boşlukta kalmış durumdayım. Her gün bu b***** evde öfke nöbetleri geçiriyorum, kafamı vuruyorum ve kendimi kesiyorum. Sadece birinin beni bir pompalı tüfekle kafamdan vurmasını istiyorum, artık hiçbir şey yapamayacak kadar zihinsel olarak zayıfım. Her gece bu parkta oturup ne zaman öleceğimi düşüneceğim.” 

SİLAHLI RÜYALAR

“Şu anda bir fabrikada stajyerim, az bir maaş veriyorlar. Tabi geleceğim için bu para bir hiç. Bu arada her gün fabrikada alay konusu oluyorum, her gün zihinsel olarak daha da kötüleşiyorum. Bir daire kiralamak veya benzeri bir şey için bir yerde çalışmam gerektiğini biliyorum ama dediğim gibi zihinsel olarak çok zayıfım ve içinde yaşadığımız bu mevcut sistemden nefret ettiğim için kendimi kafamdan vurmayı tercih ederim. Eskiden bir terapiste gitmiştim ama yaptığı tek şey aptalca tavsiyeler vermekti. Belki de sorunlarımı yanlış anlattım, bilmiyorum. Bir şans daha vereceğim. Ama ailem beni yalnız bırakmıyor ve kendi kararlarımı almama izin veriyor, pes edip evet diyene kadar her şeyi bana dayatıyorlar. Bu bazen onlara bağırmamla ve babamın beni tehdit etmesiyle sonuçlanıyor. Ben onlardan tüm benliğimle nefret ediyorum. Kulağa aptalca gelebilir ama bu noktada gerçekten pes ettim, yaşamak için hiçbir şeyim yok, ne de bir hedefim. Bu arada rüyamdahiç kendimi öldürmedim, çoğunlukla silahlı çatışmada vuruldum. Son zamanlarda  silahla ilgili rüyalar çok görüyorum…” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir